5 Kasım 2016 Cumartesi

Ah İstanbul Semasında Bir Kuş Olsam

Ah İstanbul semâsında bir kuş olsam
Seyreylesem Çamlıca'dan gurûbu
Ve Galata Kulesi'nden İstanbul'u
Boğaziçi'nin tek sahibi ben olsam
İzlesem sağa sola koşturan gürûhu
Ah İstanbul semâsında bir kuş olsam

Kimsesiz virânelere şâh olsam
Ölmüş İstanbul'un sesini dinlerken
Bilsem hiçbir yolculuk değildir erken
Köhnemiş sarayları ruhumla doldursam
Deniz ve göğün mavisini tadarken
Ah İstanbul semasında bir baykuş olsam

Eyüp'ten Yeni Camî önlerine uzansam
Sünnet çocuklarının elinde bir avuç tâne
Görünce kanatlarım açılsa mestâne
Çırpıldıkça o yavrulara alkış tutsam
Kurulsa adıma her câmide bir hâne
Ah İstanbul semasında bir güvercin olsam

Üsküdar'ın köklü mahallelerinde dolansam
Yüksek tepelerden izlerken şehri
Görsem yeşile karışan o gri zehri
Bu garip şehir için karalar bağlasam
Gözlerimin önünde akarken zaman nehri
Ah İstanbul semasında bir karga olsam

Boğazda en özgür kişi ben olsam
Kahkahalarla uçarken  göklerde
Arasam, o kovalayacağım vapur nerde
Bir çocuğun simidine ortak olsam
Göğü seyrederken gülem gözlerde
Ah İstanbul semasında bir martı olsam

Uçsam, hep uçsam, sadece uçsam
Meskenim olsun isterse viraneler
Bazen çatılar, bacalar, iskeleler
Uçsuz görünen ufuklarla yarışsam
Göklerde engel değilken bahaneler
Ah İstanbul semasında bir kuş olsam